19 Eylül 2014 Cuma

Sekizinci gün “abla” grubu, Endonezya’daki üçüncü ve son durak Java’ya geçer.


4 Ağustos 2014 Pazartesi sabahı saat 03:55’te, aynı havaalanı kullanılacağından, sekiz saatlik dönüş yolculuğu başlar. Karanlıkta uyumakta evler yağmurla şırıl şırıl yıkanmakta. Pare Pare geçilir; 8:30 civarı uyanıp kumanyalarıyla inen grup, deniz üzerine çıkıntı yapmış lokantada, taraçada kahvaltı yapar.

Bir sonraki mola yerinde, kadınlar tuvaletinden banyosunu yapıp çıkan, belden aşağısı havlulu mutlu adam gülüşmelere neden olur.

Sömürgecilere karşı direnişin sembollerinden, girişte heykeli de bulunan, geleni Selamat Datang (hoş geldiniz) diyerek karşılayan Sultan Hasanuddin Havaalanı, her yerde, bayraklarda, afişlerde “Selamat Idul Fıtrî” sözleriyle kutlanan Ramazan Bayramı sonunda pek kalabalık.

Bavullarda 15 kg üstü, kilo başına 2 USD ödeme gerektireceğinden ikili, üçlü takımlar halinde bavul verilince, “abla” üçlüsünün bagaj ağırlığı birbirini dengeler; üstelik bu can sıkıcı, yorucu iş hallolurken grup, temiz Çin lokantasında, yemektedir.

Java, Yogyakarta’ya uçuş için kapı numarası bir türlü belli olmaz. Sıcakta 40 dk. süren bekleme sonucu uçağa binip yerlerine yerleşen “abla” üçlüsü, kanada bitişik çıkış kapıları önünde oturduklarından, ufak bir “acil çıkış eğitimi” alırlar. Koltuk ceplerinde, Hıristiyan, Müslüman, Hindu ve Budistler için “uçuşun selameti” duaları kitapçığı da bulunmakta.

Lion Havayolları dergisinde bir sayfa, balonlu bir resmin süslediği Kapadokya’ya ayrılmış. 2.5 saat süren yolculuk sona erer; Java’ya inen ve özel yönlendirmeyle salona davet edilen, genç kızların batik fularlar taktığı grup içecek ikramına yönelirken ilk iş, saatler birer saat geri alınır. Özel karşılamanın sırrına vakıf olamadan, bant başında beklemeksizin, bir yanda toplanan bagaj içinden herkesin bavulunu tanıdığı, başka da hiç zahmete katlanmadığı karşılama herkesi pek memnun eder.

Java Adası gezileri boyunca grubun yerel rehberi Bay İmam, “Java’ya hoş geldiniz; Yogya bizi sıcak karşıladı”  der. “Kuzeye gidiyoruz, hava çok değişmeyecek, öğlenleri daha sıcak olacak.”

Bayram dönüşünün ağırlaştırdığı trafikte avantaj yine vızır vızır motosikletlerde.

“Burası İstanbul lehçesi gibi temiz lisanla konuşur, Cakarta ile Yogyakarta iki özerk bölge, sultanlık sadece Yogyakarta’da; Hollandalılara karşı halkla birlikte hareket edip bağımsızlığın kazanılışındaki rolü yüzünden, özerk… Borobudur’a yolculuğumuz bir saat sürecek… 120 milyon nüfuslu Endonezya’da, 35 milyonluk Java en kalabalık ada.  Yogyakarta ise 3.5 milyon, nüfusun gençlerden oluştuğunu fark edeceksiniz, en eski üniversite kenti.”

Tabelalarda iki farklı yazılış, Cokcakarta, Yogyakarta; “Hollandalılar döneminde ise Djo ile başlamaktaymış. ‘70’li yıllardan önce C ile yazıp, sonra da Yogya yazıp Cogca okur olmuşlar. İsmin kökeni A-Jutha Carta, savaşmadan refah anlamı taşıyor… İslam en görünen din olsa da Suudi gibi değil, tüm dinler atalarının geleneklerine bağlıdırlar. Zamanında Hindu, Budist toplulukların kalın çizgilerle ayrılması İslam’a yarıyor.”

“25 milyon USD’ınız olsa ne yapardınız?” sorusu kafaları karıştırmışken İmam, devamla “Yöre halkı volkan etkisi ve depremlerle doğuya taşındıkça, örtülüp unutulan en büyük Budist tapınak Borobudur; 1896’da gelen İngiliz Ruffles tarafından temizleniyor ama 1970’e dek yine unutuluyor. Terör gruplarının da hasar verdiği tapınak daha sonra Unesco tarafından ele alınıyor, 25 milyon dolarlık bütçeyle, 1 milyon taş tek tek temizlenip yerine konuyor. Doğu Java’daki yanardağ bölgesi doğal park ilan ediliyor ama ahali kutsal olduğu iddiasıyla taşınmak istemiyor. Borobudur’un burada yapılma nedeni volkanik malzeme bolluğu…”

Muteber sayıldığından yüksekçe bir tepeden Çin mezarlığının baktığı, iki eyaleti ayıran kemer altından geçilirken “Sağdaki kül kaplı alan Merapi Volkanı 2010 püskürmesinden; evlerin tümü harap olmuş, yeniden yapıp oturan insanların ısrarı sadece kutsallıktan değil, küller toprağı zenginleştiriyor, çok kez hasat yapılabiliyor. Java’nın bu kadar kalabalık oluşunun nedeni verimliliği, sebzeler, meyveler kendiliğinden yetişiveriyor.”

Çok özel konumda, sit alanındaki Manohara Otel’e varan grup, anahtarlarını alana dek, bahçe içinde dört yanı açık, süslü ahşap tavanda, ışıklar çevresindeki çok sayıda çekelezi ilgiyle izler. Başka kimsenin olmadığı akşam yemeği sonrası grup, ertesi sabah tapınakta gün doğumu izleme niyetiyle 04:15’te uyandırılacağından, bitişik, tek katlı, arkası bahçeye açılan odalarında dinlenmeye çekilir.

 

“Abla”nın gezi arkadaşının bol fotoğraflı izlenimleri:


2010 Java Merapi Volkanı haberi:



Manohara Otel görselleri:


Yogyakarta görselleri:

Hiç yorum yok: