27 Ocak 2009 Salı

17 Aralık 2008; Şili Havaalanı’nda ödedikleri ekstra bedel üzerine “abla” dörtlüsü, “kendini sokacakmış gibi duran bagaj” afişinin anlamını çözer.

Kahvaltı sonrası, otobüsle havaalanına giderken, Merlyn Hanım’a teşekkür eden grup, bagajını -yolculuk boyunca ilk kez- x-ray’den geçirmeksizin, kuyruğa girer. “Nasıl olur, hiç kontrol olmaz mı?” derken, yanlarında eğitimli kocaman polis köpekleri ile kalabalık arasında gezinen görevlileri görüp rahatlarlar.

Kuyrukta bakınırken, ekranlarda ve afişlerde gördükleri “akrebe dönüşmüş zehirli kara kuyruğu tarafından sokulmaya hazırlanan tekerlekli bavul”a bir anlam veremezler. Esrar, bankoda, adam başı 23 kg sınırını aşan bavulları için, “abla” dörtlüsünün -kg başına 27 USD- ödediği toplam 150 USD ile açıklığa kavuşur.

Dönüş yolu Güney Amerika’nın Atlantik Okyanusu kıyısı Rio de Janeiro’ya indikleri, Pasifik Okyanusu kıyısı Santiago’dan kalktıkları için 3 saat daha fazla, 13 saat sürse de ardı ardına gösterilen filmler ile oyalanan İngilizce özürlü “abla”yı çok mutlu eden, neredeyse konuşmasız animasyon Wall-E teziyle güçlü, güzel bir film

Türkiye’ye gitmek için aktarma yapacakları Madrid Havaalanı’nda birkaç saat oyalanması gereken grup gün doğumunu izler, gezinir, beğendikleri çatıyı fotoğraflar. Yolculuğun kazanımlarından; birinin uçakta çizdiği, fonunda bir Rapa Nui heykeli ile güzel bir İguaçu kelebeği ve önde harikulade çiçekli karakalem resmi “….dostlukları için…” diyerek armağan ettiği “abla” dörtlüsünün kaynaştığı üç hanımın pek güldüğü, yorgunluktan içtikleri portakal suyunda boğulmamak için olağanüstü çaba harcarlar.

Madrid İstanbul arası dört saat; Buenos Aires’de tezgâhlarda gördükleri, ilk bakışta yumurta çırpıcısını andıran, sordukları oğlanın, ortancanın kafasında dairesel hareketlerle uygulayarak “relax…” türünden sözcüklerle anlattığı, “abla” ile ortancanın ezilir kaygısıyla bavula koyamadıkları aletle birbirlerine yaptıkları masajla geçer. Bir başkasının yaptığı masajın kişinin kendisine yaptığından çok daha etkili olduğunu keşfeden “abla” evine dönerken bu aleti, kızının evinde bırakır. Bir resmini edinmeye niyetlenince damadını arar; tek yaprak tanıtımında Deep Relax Masajeador Capilar y Relajador yazan alet, damadın profesyonel bakış açısıyla, yeteneğiyle iyice güzelleşmiş olarak “abla”ya ulaştırılır.

Dört saatte İspanya’dan gelen “abla” ile küçük kız kardeşin evine ulaşması, Çobançeşme kavşağında devrilen tanker yüzünden, iki saat daha uzar.

Hiç yorum yok: