22 Mart 2016 Salı

“Abla”nın Meksika, Guatemala, Honduras gezisi 9: Cancun – Guatemala - Antigua


31 Ocak 2016 Pazar sabahı Cancun’da uyanan, kahvaltı sonrası Playa Caracol’da denize girme niyetiyle toplanan grup otelden ayrılır. Kısa yürüyüşle ulaştıkları, “E5” ismini koydukları caddeyi üst geçitten aşıp karşıya geçen grup, 10,5 Peso vererek ulaştığı büyük oteller bölgesinde, yine bir otelin girişindeki küçük beyaz kumsaldan turkuaz denize girer.

“Abla” ile ortancanın neredeyse 45 dk hiç çıkmadıkları Meksika Körfezi’nin bu köşesi, hem az dalgalı hem de deniz suyu sıcaklığı tam kararında. Cancun Hook firmasının korsan bayraklı simsiyah, Revenge adlı yelkenlisi –tanıtım, reklam- niyeti anlaşılmadan haldır huldur üstlerine gelmese ve “abla” ile ortanca ne olur ne olmaz deyip hızlıca kıyıya yüzmeseler, sudan çıkacakları yok!

Öğlene doğru grup toplanır, aynı yolu tersine, bavullarını hazırlayıp odalarını boşaltma niyetiyle otele döner; öğleden sonrayı topluca gittikleri, emsallerinden farkı olmayan bir AVM’de geçirip, taksilerle 60 Peso’ya, üçer beşer yeniden otele dönerler.

Gruptan üç kişi burada ayrılıp ülkeye döneceğinden otelin girişindeki merdivenlerde vedalaşılır; çekilen grup fotoğrafı sonrası kumanyalarını alan ana grup Guatemala’ya gitmek üzere havaalanına yollanır.

Oldukça farklı, herkesin, alışverişin iç içe olduğu, bazı standlarında sanat yapıtı düzeyinde heykellerin sergilendiği tuhaf ve çok zengin Cancun Havaalanı’ndan alınan, biletler üzerinde kalkış Cancun 20:15, varış Guatemala 20:48 yazış nedeni, yolun 33 dk oluşu değil, Cancun saatinin bir saat ileri oluşu.

Bir buçuk saatlik uçuş sonunda inip “abla”ya kendisini viyole yerleştirilmiş yumurta gibi hissettiren ufak araca yerleşilir bir saat sürecek yolculuk başlar: “Ağaçlar diyarı Guatemala 1.200 - 1.800 m rakımlı, antik başkent Antigua’ya gidiyoruz. Bu eski kenti, başkenti Guatemala City’e taşıyıp kurtardılar… Otelimiz eski bir manastır, hastane. Yarın sabah 3:45’te bagajları vereceğiz, 4:00’te hareket edeceğiz.”

Aracın kliması hep olduğu gibi gruba fazla gelir; yolda –Meksika’dakine göre çok daha fazla- adım başı, tanıdık Amerikan fastfood istasyonları.

Kumanyalar mola yerinde açılır, kahveyle de süslenir. Yeniden yola dökülen grup taş döşeli ortaya eğimli yolda sarsılarak ilerlemeye başladıktan az sonra, zaman içinde sırayla manastır, hastane, son olarak otel Del Posada Hermano Pedro önünde durur: Tek katlı blokta kapı, soluk ışıkla belirsiz, orta avluya bakan çepeçevre balkon, üst kat odaları barındırır.

“Abla” ile ortancanın odasında tümü de eski, basit, ahşap başlıklı üç yatak, etajerli ufak bir gardırop, hantal görünüşlü iri bir sehpa, yanı başında hepsi gibi koca bir çiçek oymalı, ağır, geniş kocaman koltuk; hepsi birbirinden güzel!

Dingin, serin, sessiz gece, orta avlunun çiçekleri, yukarı sarmış sarmaşıkların nemli kokusuyla çok zengin.


Hiç yorum yok: