9 Ekim 2008 Perşembe

Afganistan'da bir çarşı düzenlemesi, bir kenarda kapkacak...

Kopenhag Müzesi, güzel düzenlenmiş zengin bir müze; girişte bozuk paraları olmadığı için vestiyere bırakamadıkları çantalarını, hanım görevli kendisine ait özel bölmeye koyarken çocuklarla ilgili bir bölümü görmelerini ısrarla önerir.

Gece ve gündüz ışıklandırması yapılan, içi en ince detaya varana dek ince ince çalışılıp düzenlenmiş "abla" ve teyzesinin epey zamanını alır; birkaç katlı evler, tuvalet masasındaki porselen el yüz yıkama sürahisi ve leğeni, yatağın altındaki lazımlığa kadar özenle işlenmiştir. "Abla" tarihsel gelişim içinde giysiler aletlerle ilgili bölümü de beğenir. İçeriği kadar düzenlenişi de mükemmeldir serginin...


Zamanları yettiğince, elbette yetmemiştir, gezip çıkışa yöneldiklerinde hanım görevli önerdiği bölümü görmeye, vakit darlığı nedeniyle uğramadıklarını öğrenince, küçük grubu önüne katar ve sözünü ettiği bölüme götürür: Burası küçük çocuklar için oluşturulmuş müze içinde müze denebilecek bir yerdir, gördüklerini uygulamalı yaşayabilecekleri mekanlar yaratılmıştır. İlkel bir fırın önünde küçük bir kız kürekle ekmekleri çıkarmaya çalışırken bitişik bölmede iki oğlan bir tekne güvertesinde tahta kılıçlarını takırdatmakta, bir başka bölmede ilkel araç gereçle bir grup çocuk birşeyler üretmekte...
En güzeli; Afganistan'da bir çarşı düzenlemesi, bir kenarda kapkacak, yerde üzerinde küçük oğlanların oturduğu tabureler, bir sini, yanda bir dükkan girişi, içerde pırıltılı kumaşlar, küçük kızlar, fotoğraftaki kız gibi pırıltılı kumaşlar sarınıp kendileri için giysi tasarlamakta...

"Abla" bu bölüme bayılır, çocuğa ve tabii ki ülke geleceğine, işte böyle yatırım yapılır, hep şikayet konusu olan yabancı düşmanlığı ancak böyle, küçük yaşta eğitimle aşılabilir der! Hanım görevli bu bölümle öğünmekte haklıdır!

Hiç yorum yok: