9 Ekim 2008 Perşembe

İsveçli şoför Kenneth Bey, Norveç Geilo'daki moteli iki kez önünden geçip birçok da telefon konuşması yaptıktan sonra bulur!

Tyri Fiyordu, Halling Vadisi, çivi kullanılmaksızın yapılmış ahşap Viking kiliseleri geride kalır. Bir kayak merkezi olan alçakgönüllü Geilo'daki motel 1880 doğumludur ve aynı yaşta tahta kayak malzemesi, bir piyano, arka tekerlekleri kocaman bir bebek arabası, mobilya... ile süslenmiştir; tek eksiği asansör! Ekip bavullarını çok şükür sadece birinci kata taşırken bellboy müessesesi saygıyla anılır!

Güzel iki piyano dinletisi
ni, ikincisi "abla"nın ekibinden dış ilişkiler mezunu genç bir katılımcı tarafından icra edilir ve grubun haklı alkışını alır, takiben 23.00 civarı hava henüz aydınlıkken yatmaya gidilir.

Dağlar arasındaki küçük yer anlamına gelen Flam'da dağ trenine tam kadro binilir: Kjosfossen istasyonunda sadece 5 dakika durulur, bir taraçadan gözlenen ve müthiş bir hızla akan su fonunda bir kale yıkıntısında iki kız muhteşem bir müzik eşliğinde danseder! Sırılsıklam turistler trene binerlerken "abla"nın yüzündeki ıslaklığın asıl nedeni gözyaşıdır!

Otobüsün ısıölçeri dışarısının 2 yazıyla iki derece santigrad olduğunu gösterirken, feribotla Sogne Fiyordu'nun bir kolu olan Kuzey Denizi Fiyordu üzerinde, suların çağladığı dağların arasından sürünürcesine geçip Gudvangen'e varılır. Yolculuk sırasında Osaka'lı bir kadın "abla"nın ülkesini merak eder, yetersiz İngilizcesinden birşey anlaşılmayınca, ortaya açılan haritada memleketini gösterir "abla"! Saygıyla ellerini birleştirip bellerini kırarak selamlarlar Osakalılar "abla" ve maiyetini, İstanbul'u görmüşlerdir ve anlaşılan o, onlar için güzel bir tatil olmuştur!

Hiç yorum yok: