24 Aralık 2007 Pazartesi sabahı, bir gece önce “abla”nın da aralarında olduğu, yolun sonunda yorgunluktan dökülen/azalan grup, otelin tepesindeki tavanı açılan Turquina bar/diskoda yıldızların altında geçirdikleri zaman yüzünden zor toparlanır, kahvaltı sonrası son kez Havana’ya inilir.
Tur, Plaza de Armas’ta kuruluşu simgeleyen, karşı kıyıdan İsa heykelinin baktığı hibiskus ağacı altında, başladığı noktada bitecek... Ambos Mundos Otel’de, bugün müze olarak kullanılan 511 numaralı oda, ölene kadar Hemingway’in adına kayıtlıymış. Çanlar Kimin İçin Çalıyor? ve Silahlara Veda, 1932’den sonra 7 yıl süreyle kaldığı bu odada kaldığı yazılmış. Duvarlarda boğa güreşi, dostu matadorların fotoğrafları... Karıncaların, Devrim öncesi entellektüel yaşamı göstermesi dolayısıyla programa kondukları Hemingway’in Küba yaşamının geçtiği odasının ve çiftliğinin her yıl değişen konsepti bu yıl boğa güreşi. Hemingway’in 4. eşinin isteği üzerine alınan San Francisco de Paula’daki çiftliği Finca Vigia’ya giderken, Patria o Muerte! yazılı, metinleri sık sık değişen panolardan birinin önünden geçerken Reyhan, bunun parayla ilgili bir şey değil, politik bir tercih olduğunu, başarısının ise insan kalitesini yükseltmekten kaynaklandığını söyler. Çocuklar her okul gününe Komünizm için öncüler! Hepimiz Che gibi olacağız! andıyla başlarlarmış. Bir polisin, arabayı, niye bu kadar yavaş gittiğini öğrenmek için duraklatması ardından hafif bir yağış altında orman içindeki Hemingway’in değişik bitkilerle zenginleştirdiği, biri konuk evi, iki ayrı evden oluşan geniş çiftliğine varılır: Odalar dolusu kitap, rahat döşenişli salon, birkaç raf kitabın bulunduğu banyo, son karısının rahatça çalışması için yaptırdığı muhteşem manzaralı kule, duvarlarda dehşetli boynuzlarıyla bir kısmını kendisinin avladığı, Mussolini’nin birini çok beğenip verdiği açık çeki, git sen avla! diyerek geri çevirdiği hayvan başları... Annesinin küçüklüğünde kız çocuk gibi yetiştirdiği, ikisi uçak olmak üzere bir çok kaza geçiren Hemingway’in sertliği/hırçınlığı buna bağlanıyor. Kılıçbalığı avladığı Pilar isimli teknenin bakımını yapan Gregoria Fuentes, İhtiyar Balıkçı ve Deniz ile Körfezdeki Akıntı kitaplarında esinlendiği kişi. Bahçede Ava Gardner’in çıplak yüzdüğü rivayet edilen havuz yanı başında Hemingway’in, Neron, Negrita, Black, Linda isimli dört köpeğinin mezarları.
Öğle yemeği için gidilen küçük balıkçı köyü Cojimar’da, ekibi, biri şarkı söyleyen diğeri gitarla eşilik eden iki müzisyen karşılar. Kalenin karşısına düşen Hemingway büstünü, yoksul balıkçı dostları, aralarında para toplayıp yapmışlar. Daiquiri, mojito gibi birçok kokteylin mucidi Hemingway’in sık sık yemek yediği La Terraza’da, Cayo Blanco’da dalış yapıp gördükleri rengârenk balıkları anlata anlata bitiremeyen diğer Karınca Grubu ile İspanyollardan hatıra pirinç, balık ürünleri ve sebze ile güveçte yapılan paella yenir.
Rom alışverişi yapan ekipten ayrılan “abla”nın kız kardeşleri ve giriş çıkışlarda problem çıkması ihtimaline karşı Fransızcaya çevrilmiş raporlarla yola çıkan, alçılı sağ koluna rağmen hiç sorunsuz geziyi tamamlama başarısı gösteren teyze, serpiştiren yağmur altında, bir faytonla Havana’ya veda turu yaparlar. Havaalanına gitmeden önce Dominica’da, Hemingway’in ruhu şad olsun! denilerek son bir daiquiri içilir.
Noel tatili yüzünden boş uçakta arka sıralara uzanılır, Paris! Grubun akla zarar büyüklükteki Charles de Gaulle Havaalanı’nda uzun bir yolculukla aktarıldığı ikinci uçakla, kırmızı şarap eşliğinde, İstanbul!
29 Ekim 2008 Çarşamba
Hemingway’in Pilar isimli teknesinin bakımını yapan Gregoria Fuentes, İhtiyar Balıkçı ve Deniz ile Körfezdeki Akıntı kitaplarında esinlendiği kişi.
Etiketler:
Ambos Mundos Otel,
Cojimar,
daiquiri,
Finca Vigia,
Gregoria Fuentes,
Hemingway,
La Terraza,
paella,
Plaza de Armas
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder