9 Ekim 2008 Perşembe

İstasyonun tam karşısına denk gelen otel, ilk ayak basışta, gerginliklere yolaçan, güçlü bir karakteri, kendine özgü ruhu olan bir otel!

Bergen'de istasyonun karşısına düşen birkaç katlı eski, taş bina, Hotel Terminus, Tarihi Oteller listesindedir, yine yaşanan bir müze; ahşap ve granitin bu kadar uyumlu kullanılmasına şaşar "abla"... Dönem fotoğrafları, eski möble, şömineler, oturma köşeleri, aynalar veeeee ulusal sanatçıları klasik müzik bestecisi Edvard Grieg'in yazları iki aya yayılan anma konserlerinin verildiği kadife sandalyeli oda!

Odalar zaman içinde, belli ki elden geçirilmiş tek tip değiller; öyle ki "abla"nın küçük kız kardeşi ile teyzenin kaldığı
"köşe" odada, binanın dış görünümünü bozmamak için duşun dibindeki banyo penceresi olduğu gibi bırakılmış, sadece, önüne kornişle mavi bir perde eklenmiş! Dar bir aralıktan hafif bir rampayla ulaşılan restaurantta servis yapan garsonun orijinal boyuttaki kaşık kravat iğnesi çok sevimli bulunur!

Yağmurun şarrrr! diye boşanıp, hemen ardından güneşin parıldadığı, yağmurluğunu çıkarıp katlayamadan yine şakır şakır yağdığı Bergen'de, limandaki korunmaya alınmış eski evlerin hiçbiri zemine 90 derece ile oturmamakta! Bu eğribüğrü, birbirlerine dayanmasalar ayakta duramazlarmış görüntüleri onlara ayrı bir güzellik katar!


Flobahn bir çeşit tren, birkaç dakikada, seyrek bulutsuz havada, muhteşem bir panorama sunan tepeye ulaşır; "abla"nın kızkardeşleri bulutlardan atak davranıp birkaç fotoğraf çekmeyi başarırlar! O arada hoş bir tuvalet deneyimi yaşanır: Kapısındaki bir deliğe 5 Kron atılıp girilen tuvaletlerden biri temizlenmektedir, "abla" ve ekip para bozdurma gerekliliği üzerine konuşurlarken ikincisinden çıkan bir kadın kapıyı tutup işaretlerle bir kişinin girmesini sağlar, anlaşılan o ve diğer hanım aynı yöntemi kullanmışlardır... Kapı önünde temizlik görevlisinin görmezden geldiği bu çözüm ayaküstü bir sohbete yol açar: Kadın dayanışması, ne güzel!


Ne yazık, ertesi sabah Stockholm'e geçecek olan "abla", Bergen sevdasını kalbine gömmeye mahkûmdur!
Bu, o kalbe gömülen ne ilk ne son sevdadır!

Hiç yorum yok: